Roma, İslam ve Katolik İspanya tarihinin zengin izlerini taşıyan bir şehir Cordoba. Tarihi şehir merkezi bu nedenle UNESCO Dünya Mirası listesinin bir parçası olmuştur.
Cordoba M.Ö. 2. yy’da Romalıların eline geçer ve Augustus Dönemi’nde yükselerek İmparatorluğun Baetica bölgesinin başkenti olur. Sonrasında Vizigot egemenliğini yaşar. Şehrin Mağrıbilerin eline geçmesiyle 8. yy’dan itibaren yeni bir yükseliş dönemi başlar. İslam Emirliği ve sonra ilan edilen Kurtuba Halifeliği’nin merkezi olur. Şehir o dönemin en görkemli şehirleri Constantinople ve Bağdat’a rakip olmak üzere yüzlerce cami, sayısız saray ve binalarla donanır. Bugün tarihi şehir merkezinin en önemli yapısı görkemli Kurtuba Camii – Mezquita I. Abdurrahman Dönemi’nde 784-86 yıllarında tamamlanır. Cami, Guadalquivir Nehri kıyısında bulunur ve hemen önünde bulunan Roma temelli Puento Romano köprüsü ile karşıda yer alan tarihi kule Torre De Calahorra’ya bağlanır.
1236’da Katoliklerin eline geçen şehirde Mezquita da dönüşüm geçirir ve bu görkemli yapının içinde katedral inşası gerçekleştirilir. Şehir merkezinin bir başka önemli yapısı da güzel bahçeleriyle ünlü, katolik krallara, özellikle de Kral Fernando ve Kraliçe Isabella’ya ev sahipliği yapmış Alcázar (Alcazar de los Reyes Cristianos). Kral ve Kraliçe çıkacağı keşif yolculuğu için para arayan Christoph Colombus’u bu sarayda kabul etmiş. Bir dönem hapishane olarak kullanılan tarihi yapı bugün bir anıt niteliği taşıyor ve büyük ilgi görüyor.
Şehrin tarihi mirası içinde yer alan en önemli yerlerden biri de Medina Azahara veya diğer adıyla Medinatüzzehra arkeolojik alanı.
Cordoba veya Kurtuba Şehri, yalnız burada hüküm sürmüş medeniyetlerin görkemli yapılarıyla değil, aynı zamanda yetiştirdiği Romalı düşünür Seneca, büyük Ortaçağ filozofu İbn Rüşd (Averroes), ünlü Musevi düşünür Maimonides (Musa ibn Meymun) gibi büyük isimlerle de anılıyor.