0850 303 9 777|Şubelerimiz
Endonezya
Endonezya



Asya’yı Avustralya’ya bağlayan bir köprü, bir yol kavşağı ...
Volkanik bir coğrafya üzerinde gizemli bir Uzak Doğu ülkesi...
Farklı bir kültür, farklı yüzler, farklı yemekler, farklı gelenekler ...
İki okyanus arasında, 17 000 ada üzerinde yayılmış bir tropik cennet...
 
Endonezya’yı merak etmek ve keşfetmek için 17 000 farklı sebep bulmak
mümkün!
 
Kaynak : Shutterstock

Cakarta

Ülkenin başkenti ve kalbi, bir dünya kenti niteliği taşıyan Cakarta kenti, bir adalar devleti olan
Endonezya’da Cava Adası’nın kuzeybatı kıyısında yer alıyor. Ülkenin en büyük yönetim, ticaret, finans merkezi ve önemli bir liman...
 
Modern görünümü, Cakarta’nın yeni kurulmuş bir şehir olduğu imajı yaratmasın. Çok eski bir yerleşim yeri ile karşı karşıyayız. 4. yy’da Sunda Kelapa adı ile kurulan bu şehir, daha sonra Jayakarta, kolonyal dönemde Batavya ve nihayetinde Cakarta adıyla yaşamaya devam eder.
 
Bugün 24 saat yaşayan, kalabalık, kolayca kaybolabileceğiniz, trafik derdi olan şehri yakından tanıdıkça sevmek kaçınılmaz bir sonuç oluyor. Alış veriş yaparken, Uzak Doğu’ya özgü farklı tatları denerken, şehrin canlı gece yaşamının kapısını aralarken sizi asla hayal kırıklığına uğratmıyor. Sıcakkanlı insanları da gezinize ayrı bir renk katıyor.
 
Jakarta Pusat olarak adlandırılan şehrin merkezinde Endonezya’nın ikonik bağımsızlık anıtı yer alır. Hemen yakınlarda bugün bir başkanlık konutu olarak ve resmi günlerde kullanılan, etkileyici görünümü ile Merdeka Sarayı bulunuyor. Bağımsızlık Anıtı’ndan kolayca ulaşılabilecek ikinci bir nokta, Ulusal Müze... Dünyanın en büyük camilerinden Mescit İstiklal, Cakarta Katedrali görmeye değer yapılar... Taman Fatahilllah, Fatahillah Meydanı, şehrin Kolonyal Dönem mimarisinin görüldüğü, bir başka görülmeye değer noktası. Burası Eski Cakarta Bölgesi... Çağdaş sanat sevenler Müze Macan’ı kaçırmasınlar.
 
Cakarta’dan tekneyle Bin Adalar adı verilen tropikal adalar cenneti Seribu Adaları’na gitmek de mümkün.

Daha fazla...

Kaynak : Shutterstock

Yogyakarta

Yogyakarta – Yogya olarak da adlandırılır – Cava Adası üzerinde, Orta Cava Bölgesi’nin güney ucunda yer alır. Aynı adlı özel yönetim bölgesinin de başkentidir. Cava Adası’nda medeniyetin beşiği konumundaki Yogyakarta, farklı tarihsel konumuna ülkede monarşi ile yönetilen tek bölge olarak yaşamına devam ederek de işaret eder. Yogyakarta Sultanı, aynı zamanda özel bölgenin valisi olarak görev yapar.
 
Yogyakarta, ikisi insan eliyle yaratılmış; biri ise ülkenin olağanüstü doğasının bir parçası olan üç anıtsal oluşumun sınırları etrafında buluştuğu şehirdir. Halen Endonezya’nın pek çok aktif yanardağından biri olan Merapi Dağı bunlardan ilkidir. Her ikisi de UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan ve dünyanın en büyük Budist Tapınağı olan Borobudur ila Hindu Tapınağı Parambanan ise diğer iki sıra dışı yapının adlarıdır.
 
Şehrin kalbinde, günümüzde yaşayan sultanın da ikamet ettiği Kraton (Keraton veya Karaton  olarak da telaffuz edilebilir) veya Yogyakarta Sarayı yer alır. Cava mimarisinin eşsiz örneklerinden birini teşkil eden saray kompleksi, aynı zamanda geleneklerin ve tarihsel değerlerin muhafızlığını sürdürür.
 
Yogyakarta batik, deri işleme, gümüş işlemeciliği, wayang kulit (kuklacılık), gamelan (müzik), dans gibi geleneksel sanatların yaşamını sürdürdüğü bir kültür merkezi olmasının yanı sıra Parangtritis, Siung, Jogan, Indrayanti, Pok Tunggal, Krakal, Timang, Wediombo gibi pek çok ünlü plaja sahiptir.
 
Yogyakarta adeta turizm için yaratılmış bir kent. Tarihten sanata, alış verişten, gastronomiye, nefes kesen volkan gezilerinden mağaracılık gibi doğa sporlarına pek çok şeyin sizi beklediği; heyecan verici bir şehri tanımaya hazırlanın!
 

Daha fazla...

Kaynak : Shutterstock Raja Ampat, Batı Papua'da Endonezya Bayrağı
Kaynak : Shutterstock Volkanik Merapi Dağı
Kaynak : Shutterstock Toba Gölü

Coğrafi ve Siyasi Bilgi

Güneydoğu Asya ile Avusturalya arasında, Okyanusya Kıtası’nda yer alan, resmi adıyla Endonezya Cumhuriyeti, batısı Hint Okyanusu’na doğusu Pasifik Okyanusu’na açılan bir adalar topluluğudur. 17500 civarında adaya yayılmış olsa da ülkeyi oluşturan ana topraklar, Sumatra, Borneo (veya Kalimantan) Adası’nın güneyi, Cava, Sulawesi (Celebes), Maluku adaları, Yeni Gine Adası’nın batısı üzerinde bulunur. Turistik önemi yüksek olan Bali Adası da Endonezya’yı oluşturan topraklardan Küçük Sunda Adaları’ndan biridir. Adalar birbirinden iç denizler ve boğazlar ile ayrılır.
 
Endonezya, Kalimantan Adası kuzeyinde Malezya ile, Timor Adası üzerinde Doğu Timor ile, Yeni Gine Adası üzerinde Papua Yeni Gine ile karasal sınırlara sahiptir.
 
Bir Ekvator kuşağı ülkesi olan Endonezya’yı oluşturan adalar genel olarak volkanik özellik taşır. Ülkede bulunan yüzlerce volkanın önemli bir kısmı sönmüş olmakla beraber, sayısı yine yüzlere ulaşan önemli sayıda aktif volkan varlığını sürdürmektedir. Dolayısıyla Endonezya’da zaman zaman volkanik patlamalar, yanı sıra deprem sarsıntıları, tsunami gibi doğal afetler görülebilmektedir. Cava Adası’nda Yogyakarta yakınlarında yer alan Merapi Dağı ve  aynı ada üzerinde Kediri yakınlarındaki Kelud Dağı, Sumatra üzerinde yer alan Sinabung, Sunda Boğazı’nda bulunan Krakatao, Sumbawa Adası’nda bulunan Tambora,  önemli aktif yanardağlara örnek olarak sayılabilir.
 
Endonezya üzerinde çok büyük akarsulara rastlanmaz. En büyük nehir, Borneo Adası üzerinde doğup Batı Borneo’da denize dökülen Kapuas Nehri’dir. Ancak Endonezya 500 civarında göle sahiptir. En kayda değer gölü ise Sumatra Adası üzerinde yer alan Toba Gölü’dür. Toba aynı zamanda Dünya üzerindeki en derin göllerden biridir.
 
Tropikal iklim kuşağında yer alan Endonezya’da iklimin belirleyici unsuru yağış miktarıdır. Mevsim değişiklikleri fazla önem arzetmezken yağış dönüşümleri büyük önem taşır. Genel olarak Nisan’dan Ekim’e kadar olan dönem kuru mevsim, Kasım ila Mart arası yağış mevsimi olarak nitelendirilir. İçinde bulunduğu iklim kuşağı nedeniyle yağmur ormanlarına ve zengin endemik bitki çeşitliliğine sahiptir. Ancak yağmur ormanları, diğer tropikal ülkelerde de görüldüğü gibi hızla tahrip edilmektedir. Komodo Ejderhası adı verilen, üç metreye kadar uzayabilen kertenkele türü, yalnızca Endonezya’nın Komodo, Flores, Gili Motang ve Rinca adalarında yaşar.

 
Dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkelerinden Endonezya’nın halkının büyük çoğunluğu, yaklaşık %90’a varan oranda müslümanlardan oluşur. Nüfusun önemli bir bölümü de hristiyan iken Hindular ve Budistler de diğer inanç gruplarını oluşturur.
 
Başkanlık Sistemi ile yönetilen Endonezya, çok partili bir sisteme sahiptir. Ülkenin başkenti Cava Adası üzerinde bulunan Cakarta’dır. Para birimi Endonezya Rupi’sidir.
 
Endonezya’da trafik soldan işler.
 

Kaynak : Shutterstock Sangiran'da Keşfedilen Homo Erectus Kafatası
Kaynak : Shutterstock Borobudur Budist Tapınağı, Yogyakarta
Kaynak : Shutterstock Halmahera Adası'nda Japon Savaş Gemisi Enkazı
Kaynak : Shutterstock Rupi Üzerinde Sukarno ve Mohammad Hatta

Tarihi Bilgi

Endonezya’nın, insanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olduğuna dair en önemli kanıt, 1800’lerin sonlarında Cava Adası’nda bulunmuş olan ve yaklaşık 1.7 – 1.5 milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen home erectus fosili, “Cava Adamı”dır. 2003 yılında insanlık tarihine dair bir başka önemli keşif yapılır ve Flores Adası’nda “Hobbit Adam” olarak anılan ve yaklaşık 50 000 ila 190 000 yıl öteye tarihlenen homo floresiensis fosili bulunur.
 
Endonezya Adaları’nın tarihi, Asya’da Hindistan, Çin, Japonya, Avustralya arasında önemli bir deniz yolları kavşağı olması ile şekillenir. Deniz ticareti, yalnızca var olan kültürü zenginleştirmekle kalmamış; kuşkusuz kendine egemenlik alanları yaratmak üzere harekete geçen uygarlıkları da bu adalar ülkesine taşımıştır.
 
Adalar üzerinde, güney Sumatra’da kurulan ilk krallıklardan biri güçlü deniz imparatorluğu Srivijaya’dır. Hinduizm ve Budizm’in adalara gelişi Srivijaya ile başlar. Srivijaya aynı zamanda, 7 ila 13. Yüzyıllar arasında önemli bir budist merkez haline gelir. Budizm’in görkemli tapınağı Borobudur, Cava Adası’nda 8-9.yy’da Mataram Krallığı tarafından inşa edilir. Bir başka önemli krallık Doğu Cava’da kurulan ve 13 ve 15. Yüzyıllar arasında Endonezya’nın önemli bölümünde hakimiyet kuran Majapahit Krallığı’dır.
 
Aynı dönemde, Müslüman tüccarların adalara gelerek, bazıları küçük bazıları büyük sultanlıklar kurmaya başlamasıyla Endonezya İslam ile tanışır ve 16. yy’a sonuna dek İslam, dominant din haline gelir. Endonezya’nın Cava Adası üzerinde kurulan ve 16-18. yy’larda varlığını sürdüren müslüman Mataram Krallığı, İslam devletleri arasında en önemli devletlerden biridir.
 
Ülkenin kaderi üzerinde büyük bir rol oynayan deniz ticareti bir kez daha, müslüman tacirlerin ardından Avrupalı deniz güçlerinin gelişi ile ülkede yeni bir hegemonya kurulmasını sağlayan en önemli etmen olur. İlk gelenler 1511 civarında Portekizler olur. Onları Hollandalı ve İngilizler takip eder, ancak nüfuz savaşının kazananı Doğu Hindistan Kumpanyası eliyle Hollandalılar olur. Hollanda, Endonezya topraklarını 1800’de Doğu Hint Adaları adıyla kendine bağlı bir koloni haline getirir. Endonezya yerli halklarının ulusal olarak bilinçlenmesi ve haklarını talep etmesi 20. yy’ın başlarından itibaren gündeme gelir, ancak bu süreç II. Dünya Savaşı esnasında Japonya’nın işgali ile sekteye uğrar. Japonya’nın yenilgisi ve ülkeden çekilmesinden sonra Hollanda, eski dominyonunu kolayca yeniden elde etmeyi ummuşsa da binlerce direnişçi Endonezyalının hayatını kaybetmesini takiben 1949’da Endonezya’nın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu süreçte öne çıkan isimler, ülkenin ilk başkanı olarak da görev yapan Sukarno ve Mohammad Hatta’dır.
 
Sukarno, iç karşıklıkları devam eden Endonezya’da 1957’den itibaren ülkenin yönetimini “güdümlü demokrasi” olarak tanımlar ve yönetimi tamamen eline alır. Sukarno ulusal bilincin kazanılmasında önemli bir rol oynarsa da ülkenin ekonomik gidişatındaki bozulmayı durdurması mümkün olmaz. Sukarno, ülkede giderek ağırlığı artmakta olan orduya karşı Endonezya Komünist Partisi’ni bir denge unsuru olarak görmüş ve desteklemiştir. 1965’de ülkede bir darbe girişimi olur ve altı üst düzey general öldürülür. Bu olayı bastıran General Suharto ve ordu, darbe girişiminin arkasında komünistlerin olduğunu ileri sürerek ülkede komünistlere karşı bir temizlik hareketi başlatır.
 
Tam rakamlar bilinmemekle beraber sayısı milyona varan varan komünistin öldürüldüğü iddia edilirken 1967’de Sukarno, yönetimi Suharto’ya devrederek ölümüne dek ev hapsinde tutulur.
Suharto’nun otoritesi 1997 Asya finans krizi ile tetiklenen halk isyanları ile son bulur. 1999’da Doğu Timor bir referandum ile Endonezya’dan ayrılır. Aynı yıl ilk parlamenter seçimler yapılır.
 
2004’de deprem ve tsunami felaketleri ile sarsılan Endonezya, 2000’li yıllardan itibaren demokrasisini ve ekonomik durumunu geliştirmek yolunda mesafe kateden bir ülke olarak göze çarpmaktadır.
 

Kaynak : Shutterstock Geleneksel Barong Dansı
Kaynak : Shutterstock Geleneksel Çalgı Bonang
Kaynak : Shutterstock Batik Kumaş Yapımı
Kaynak : Shutterstock Endonezya Mimarisi - Tongkonan Evleri

Kültür/Sanat/Mimari

Yüzlerce farklı etnik gruptan oluşan kalabalık nüfusu, konuşulan yüzlerce farklı dil ve diyalekt, adalardan oluşan bir devlet olmasıyla Endonezya, geniş bir kültürel çeşitliliğe sahiptir. Deniz ticaret yollarının üzerinde yer alan ülke, bu nedenle Arap kültüründen Çin kültürüne, Hindistan’dan Hollanda’ya pek çok farklı kültürden etkilendiği tarihsel süreçlerden de geçmiştir.
 
Sözlü sanat geleneğinin geliştiği ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı Endonezya’da dini, tarihi, yerel menkıbe türü hikayelere zaman zaman müzik ve dansın eşlik ettiği görülür. Modern anlamda edebiyat ise 1900’lerin ilk yarısında yeşermeye başlar. Yazar ve önemli bir politik figür olan Pramoedya Ananta Toer, Ayu Utomi, Dewi Lestari, Leila S. Chudori, Eka Kurniawan, Laksmi Pamuntjak Endonezya edebiyatının önemli isimlerinden bazılarıdır.
 
Sözlü edebiyat geleneğinin görüldüğü en önemli alanlardan biri de kuklacılık ve tiyatrodur. Çin’den etkilenen ve bin yıldır varlığını sürdüren wayang potehi, kuklacılık geleneğinin en güzide örneklerinden biridir. Wayang kulit de kuklacılığın gölge tiyatrosu ile karışmış bir türü olarak gösteriler düzenler. Tiyatroya zaman zaman dans da eşlik eder. Wayang wong ve wayang topeng (maskeli tiyatro) geleneksel tiyatronun iyi bilinen örnekleridir.
 
Dans, Endonezya kültüründe önemli yer tutar. Binlerce Endonezya kökenli dans çeşidi vardır. Bali Adası’na özgü dansların bilinirliği yüksektir. Bali danslarından iyiyle kötünün savaşını simgeleyen Barong Dansı en sevilen türlerden biridir.  Barong karakteri iyiyi, Rangda ise kötüyü temsil eder. Barong dansı Bali’de dahi yöreye özgü olarak değişik şekillerde sergileniyor olabilir. Aceh’e özgü Saman dansı ise UNESCO’nun somut olmayan kültürel miras listesinde yer alır. Rengarenk kostümler ve teatral bir havada icra edilen Endonezya dansları seyretmeye değer bir manzara oluşturur.
 
Endonezya’da geleneksel müzik anlamında da büyük bir zenginlik ve çeşitlilik söz konusudur. Bunun en önemli delili geleneksel müzik aletlerinin sayıca zenginliğidir. Kendang, bonang, gender, saron, slenthem, kenong bu geleneksel enstrumanlardan bazılarıdır. Bu vurmalı sazların bambu flüt ve zilofonlarla desteklenmesiyle bir tür müzik yapan topluluklara ve yaptıkları müziğe gamelan adı verilir. Gamelan daha çok Cava ve Bali Adalarına özgü bir müzik türüdür. Angklung, sasando, kulintag gibi pek çok farklı müzik aleti de Endonezya da mevcuttur. Zengin yerel ve geleneksel müzik formlarının yanı sıra Batı tarzı müzik yapan grup ve müzisyenler de Endonezya kültür dünyasına hizmet sunar.
 
Endonezya el sanatlarından olan batik ve lurik kumaş üretimi, çok sevilen renk ve desenlerde kumaş üretimini sağlayan yöntemlerdir.
 
Çin, Arap, Hint ve Avrup mimarisinin izlerine rastlanan Endonezya’da iki büyük mimari eser olan Borobudur ve Prambanan, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Hindu-Budist tapınaklarıdır. Endonezya mimarisinde gözlenen dinsel mimari örnekleri arasında Mescit İstiklal  gibi camiler de önemli yer tutar. Kolonyal döneme ait, Hollanda mimarisi örneği pek çok bina da ülkede varlığını sürdürür. Özellikle Bandung, 1920’lerden kalma art deco binaları açısından son derece zengindir. Modern mimari örneklerinin yanı sıra ülkede yöreden yöreye, bulunulan adaya göre farklılık gösteren ve rumah adat adı verilen geleneksel evler, özellikle Batı mimarisine benzemeyen çatı özellikleri ile dikkat çekicidir.
 

Kaynak : Shutterstock Boğa Yarışı - Bali
Kaynak : Shutterstock Komodo Adası - Sualtı

Spor

Endonezya’da en fazla ilgi gören spor, dünyanın pek çok noktasına benzer şekilde futboldur. Uluslararası başarılara bakıldığında en kayda değer başarıların bir bölümü badminton alanındadır. Endonezya Milli Takımı hem erkekler hem bayanlarda badmintonda dünya listelerinin ilk sıralarını zorlamaktadır. Bireysel olarak Rudi Hartono en başarılı isimlerden olmuştur.
 
Endonezya’nın en başarılı sporcuları arasında sıkletinde Dünya Şampiyonluğu derecesi alan boksör Ellyas Pical başta gelir. Rio Haryanto da Formula 1 pistlerinde yarışan ilk Endonezyalı olarak uluslararası bilinirliğe kavuşmuştur.
 
Endonezya’da uluslararası müsabakalara katılımın mümkün olduğu spor alanları dışında pek çok geleneksel spor ve yarışma, yaşamaya devam etmekte. Bunların arasında boğa yarışları, bölge ülkelerinin ortak tutkusu Pencak Silat olarak anılan dövüş sanatları, kayadan atlama şeklinde yapılan Lompat Batu, 40-60 kişilik takımlar ve uzun teknelerle yapılan kürek yarışları - Pacu Jalur sayılabilir.
 
Endonezya, doğanın sunduğu sayısız imkanla pek çok açık hava aktivitesi yapılabilen bir ülkedir. Bu adalar ülkesinde su sporlarının da ayrı bir yeri vardır. Hiking ve trekking, volkan tırmanışı, mağaracılık, dalış, şnorkel, sörf, rafting, kaya tırmanışı, bisiklet, cennet kumsallarda yüzme, kano, Endonezya’da keyfi çıkarılacak aktivitelerdir. Özellikle tüplü dalış meraklıları için Bali ve Sulawesi Adaları, zengin su altı dünyası ve mercan resifleri ile birer cennet niteliği taşıyor.
 

Mutfak

Binlerce adadan oluşan, üstelik tropikal iklim kuşağında yer alan bir ülkede, zengin bir mutfak olmasını beklemek hiç şaşırtıcı değil kuşkusuz. Yerel mutfağın zenginliğine bir de ülkeye deniz yoluyla ulaşmış pek çok medeniyetin, farklı etnik ve dini grupların etkileşimi eklenince, Endonezya’da damak tadı deneyimi gerçek bir maceraya dönüşüyor. İşte bu zengin kültürden birkaç örnek :
 

Tumpeng
Endonezya mutfağının ana malzemesi olan pirinçle yapılan tumpeng, Endonezya’nın milli yemeği addedilir. Koni şekli verilmiş, muz yaprağı ile kaplanmış, beyaz veya zerdeçal ile sarı renge boyanmış pirinçten oluşan bu yemek özel günlerin vazgeçilmez lezzetlerinden biridir.
 

Soto
Bir çeşit et suyu çorbası olan soto, et ve sebzeyle yapılır. Yöreye göre farklılıklar gösteren soto, soto Bandung, soto Betawi, soto Madura gibi dana etiyle, soto ayam gibi tavuk etiyle yapılmış; farklı isim ve malzemeyle karşınıza çıkabilir.
 

Nasi Goreng
Az yağda kavrulmuş kızarmış pirinç olan nasi goreng, yanında sebzeler, arpacık soğan, sarımsak, sebzeler, tavuk, karides ve yumurta ile birlikte servis edilebilir. 
 

Satay
Güney Asya ülkelerinde pek sevilen satay, Endonezya’nın milli yemeklerinden addedilir. Kökeni Cava Adası olan satay, baharatlanıp, çöp şişe dizilerek ızgara edilmiş; soya veya genellikle yer fıstığı sosu içinde servis edilen bir et yemeğidir.
 

Rendang
Baharatlı bir et yemeği olan rendang, Endonezya’da milli yemeklerden biri seçilmekle kalmaz, dünyada da en lezzetli yemeklerden biri kabul edilir. Hindistan cevizi sütü içinde pişirilen rendang için daha çok kırmızı et kullanılır. Özellikle sığır eti kullanılan türü sevilir. Zerdeçal, zencefil, havlıcan gibi baharatlarla tatlandırılmıştır. Sarımsak, soğan, limon otu, acı biber içerebilir.
 

Gado Gado
 Gado gado, Endonezya’nın ulusal yemeklerinden, bir çeşit salatadır. Haşlanmış sebzeler, muz yaprağına sarılmış pirinçten oluşan longtong, haşlanmış yumurta ve patates içerir.  Krupuk adı verilen ve pek çok farklı malzemenin kızartılması ile cips görünümü almış krakerlerle süslenir ve yerfıstığı sosu ile tatlandırılır.
 

Tempeh
Fermente edilmiş soya fasulyesinden yapılan, kek biçimi verilmiş bir üründür. Tempeh üretmek için “tempeh starter” adı verilen bir küf mantarı kullanılır. Haşlayarak, kızartarak, ızgara ederek, yemeklere katılarak vs. tüketilebilir.
 

Es Psang Ijo
Güney Sulawesi, Makassar’a özgü bir tatlıdır. Bitkisel yeşil boya içeren unla yapılan hamura muz dilimleri sarılarak pişirilir ve buz içinde sunulur. Üzerine Makassar’a özgü kırmızı bir şurup ve hindistan cevizi sosu dökülerek tatlandırılır.
 

Es Dawet
Cava Adası’na özgü bir içecektir. Yeşil pirinç unu jölesi, hindistan cevizi sütü, palmiye şekeri ve bazen de tropikal bir meyve olan jackfruit karıştırılarak yapılır ve buzlu tüketilir.
 

Jamu
Endonezya’nın şifalı içeceğidir. Kökler, ağaç kabukları, çiçek, tohum, yaprak ve meyve gibi bitkisel malzemeler içerdiği gibi bal ve süt gibi hayvansal ürünler de içerebilir. Acı olan tadı bal veya palmiye şekeri ile tatlandırılmış olabilir.
 

Bali Adası

Endonezya’da tropikal bir cennet, dünyanın en çok tercih edilen seyahat rotalarından biri olan Bali Adası; Cava ile Lombok Adaları arasında yer alır. Adanın başkenti Denpasar’dır. Denpasar turistik anlamda önemli bir kavşak noktasıdır.
 
Müslümanların Cava Adası’na gelip yerleşmeleriyle Bali pek çok Hindu göçmenin geldiği bir yer olur. Bugün de nüfusunun büyük çoğunluğu Hinduizme inanan tek Endonezya adasıdır. Pek çok tapınağa sahip olan ada bu nedenle “Tanrıların Adası” olarak anılır. Aynı zamanda “Cennet Adası” “Bin Tapınak Adası” gibi isimlendirmeler de yapılmıştır, Bali için.
 
Bali Adası'nda, el sanatlarının seçkin örnekleri üretildiği gibi müzik, şiir gibi sanat alanlarında da pek çok aktivite gözlenir. Özellikle  dans, Bali’de yoğun ilgi gören ve izleyenleri etkileyen vazgeçilmez bir sanat alanıdır.
 
Dağlık bir coğrafyaya sahip olan Bali’de en son 60’lı yılların başında püsküren volkanik dağ Agung adanın en yüksek noktasını oluşturur. Teraslanmış pirinç tarlaları, yağmur ormanları, ulu Banyan ağaçları ile yemyeşil bir görünüme sahip olan Bali’de tropikal iklim mevcuttur. Mayıstan ekime kadar olan dönem Muson yağmurlarının görülmediği kuru mevsimdir.
 
Su sporları ve yüzme için beyaz Bali kumsalları, sörf yapma imkanları, dünyanın belki de en iyi su altı dalış noktaları, trekking rafting gibi doğa sporlarına uygun oluşu, yorgunluk atmaya birebir spaları, kültürel ve tarihi zenginlikleri, damak tadı ve eğlence yaşamı ile Bali, tatil severler ve gezginleri pek çok farklı alanda mutlu etmek için yaratılmış adeta!
 

Pura Tanah Lot
Denpasar yakınlarında Tabanan Bölgesi’nde Beraban köyünde yer alan, turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir Hindu tapınağıdır. Tapınak, sular gel gitle yükseldiğinde tamamen su içinde kalan bir kaya oluşumu üzerinde kuruludur. Suyun etkisi ile tapınağın bulunduğu kaya üzerinde deniz yılanlarının yaşadığı pek çok mağara oluşmuştur. Bu yılanlar kutsal addedilir ve tapınağı koruduklarına inanılır. 90’larda doğal yollardan kayanın çökme olasılığına karşı bir restorasyon çalışması yapılmıştır.
 

Garuda Wisnu Kencana Kültür Parkı
Bali Adası’nın güney ucuna yakın bir noktasında, Badung Bölgesi’nde Ungasan’da yer alan park, Bali’nin ikonik ziyaret noktalarından biridir. Park girişinde, dünyanın en büyük heykellerinden biri olan Tanrı Vişnu ile Garuda heykeli görülür. Anıtsal heykellerin bulunduğu park alanı konserler, dans gösterileri, çeşitli kültür olaylarına sahne olur. Park alanında restoranlar ve alış veriş mekanları da mevcuttur.
 

Uluwatu Tapınağı
Bali Adası’nın güney ucu Kuta’da, Hint Okyanusu kıyısında yer alan etkileyici manzaralı Uluwatu Tapınağı (Pura Luhur Uluwatu), geleneksel Keçak Dansı’nı günbatımında izleme şansı bulabileceğiniz önemli bir gezi noktası. Gezginlerden küçük şeyler aşırmayı alışkanlık haline getirmiş maymunlara dikkat!
 

Tegallalang Teraslanmış Pirinç Tarlaları
Bali Adası deyince akla gelen görüntülerden biri teraslanmış pirinç tarlalarının yemyeşil görüntüsüdür. Bali’de beş pirinç terası alanı bulunur. Ubud kentine yarım saatlik mesafede yer alan Tegallalang, huzur verici görünümü ile ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeker. Tarlaların etrafındaki patikalarda turlamak mümkündür. Etrafta restoran ve kafeler de mevcuttur. Jatiluwih de benzer şekilde pirinç tarlalarına sahiptir ve Tegallalang’a oranla daha az kalabalıktır. Tüm pirinç tarlaları 9. yy’dan kalma ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan subak adlı sulama sistemi ile sulanır. Aynı zamanda su kaynağı ormanlar, köyler, su kanalları, bentler, sisteme özel tapınaklar, pirinç tarlalarının üzerinde bulunduğu 19500 hektarlık alana da subak denilmektedir.
 

Pura Ulun Danu Bratan
Bali’nin Beratan Gölü kıyısında, yüzer görünümlü bu tapınak ikonik bir görünüşe sahip. Tabanan Bölgesi’nde yer alıyor. 17. yy başında yapılmış olan tapınak, subak sulama sisteminin bir parçasını oluşturan su tapınaklarından biri. Göl, adadaki tüm su kaynaklarının doğduğu yer olarak addediliyor. 
 

Tirta Gangga Su Sarayı
Bali’nin doğu ucuna yakın bir noktada, Ababi köyünde yer alan Tirta Gangga, Karangasem Racası tarafından 20. yy ortalarında yaptırılmış. Tirta Gangga, Ganj Suyu anlamına geliyor. Tropikal bitkilerle çevrili, taş heykellerle süslü, havuz ve fıskiyelerden oluşan su bahçesi, son derece güzel bir görünüme sahip.
 
 

Sekumpul Şelaleleri
Bali’nin kuzeyinde Singaraja yakınlarında yer alan şelaleler, Bali’nin en güzel manzaralarından birini oluşturuyor. Şekumpul aslında birbirine çok yakın, altı-yedi koldan akan bir şelale demetinden oluşuyor. Manzara, şelaleye ulaşmak için çekilen bir miktar zahmete değer. Şelaleye ulaşım için trekking tarzında yürüyüş, basamak inip çıkma gibi hareketlere ihtiyaç olduğunu bilmekte yarar var.
 

Pura Besakih
Bali’nin doğusunda Karangasem Bölgesi’nde, Agung Dağı eteklerinde kurulu bulunan Pura Besakih, Bali’nin en önemli Hindu tapınak alanıdır. Birbirine bağlı yirmi üç adet tapınaktan oluşan bir kompleks olarak da tanımlanabilir. Turistlerin tapınak içlerine girmesine izin verilmez. Tapınak alanında dolaşmak için sarong adı verilen ve bacakları kapatmaya yarayan renkli peştemal kullanma zorunluluğu vardır.
 

Kelingking Plajı
Bali, beyaz kumlu plajları ile ünlüdür. Kuta, Seminyak, Sanur, Nusa Dua, Jimbaran, Echo gibi önemli plajların yanı sıra Nusa Penida Adası üzerinde bulunan Kelingking Plajı, yukardan bakıldığında T-Rex görünümlü yamaçları, billur renkli suları ile doyulmaz bir manzara oluşturuyor.
 

Bali Su Altı Dünyası
Bali, tüplü dalış sevenler için gerçek bir cennet. Zengin su altı yaşamının en önemli adresleri Menjangan Adası, Pemuteran, Nusa Penuda ve Amed.
 

Tirta Empul
10. yy’dan kalma bu görkemli tapınak, Bali Adası’nın iç bölümünde, Manukaya köyü yakınlarındadır. Tirta Empul, kutsal su kaynağı anlamına gelir ve tapınağın en dikkat çekici noktası da kutsal dağ kaynak suyundan beslenen geniş dikdörtgen şeklindeki arınma havuzudur. Bali yerlileri, bu havuzda bir çeşit arınma töreni gerçekleştirirler. Bu törene katılmak sarong denen peştemale sarılmış olmak gibi bazı geleneksel kurallar içerir. Bu nedenle uyarıları dikkate almak gerekir.  
 

Kaynak : Shutterstock Wayang Topeng Dansı
Kaynak : Shutterstock Geleneksel Maskeli Dans

Eğlence

Endonezya’da dans ulusal kültürde önemli bir yer bulduğu gibi, ülkeyi ziyaret edenler için önemli birer seyirlik olay olarak kendini gösterir. Pek çok farklı formu olan dans gösterileri için Ramayana Balesi ile Sriwedari Tiyatrosu gösterileri ilk sıralarda anılmaya değer.
 
Endonezya’da pek çok festival de yıl boyunca kutlanır. İçlerinde bazıları aşağıda sıralanmıştır:
 
Erau Festivali : Doğu Kalimantan, Tenggarong’da gerçekleştirilen geleneksel festivale uluslararası folk ve sanat festivali de eşik etmektedir.
 
Pasola : Batı Sumba’da Şubat-Mart aylarında gerçekleştirilen geleneksel gösteride atlı göstericiler birbirlerine tahta mızraklar atarlar. Atalara saygı da içeren festival, aslen bir hasat festivalidir.
 
Nyepi : Bali’de kutlanan en önemli Hindu festivallerindendir. Genellikle mart nisan aylarında gerçekleştirilen kutlamaların tarihi Balinez takvimine göre değişkenlik gösterir.
 
Galungan ve Kuningan : Bali’de kutlanan ve 210 günlük Balinez takvimine göre değişkenlik gösteren tarihlerde yapılan Hindu bayramıdır.
 
Danau Sentani : Papua’da Sentani Gölü kıyısında gerçekleştirilen festival geleneksel danslara, el sanatları örneklerine, müzik ve tekne gösterilerine sahne olur.