Antik Çağ’dan günümüze pek çok güçlü hükümdar, pek çok uygarlık Ege’nin incisi bu güzel şehre sahip olmayı düşlemiştir. Büyük Ozan Homeros’un, Frig Kralı Tantalos’un, Efsanevi hükümdar Büyük İskender’in, Aslan Yürekli Rişar’ın, Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak izlerini taşır. Sayısız antik medeniyete ev sahipliği yapan şehrin, Büyük İskender’in gördüğü bir rüya üzerine Kadifekale’de inşasına başlandığı söylenir.
Antik Çağ’ın Smyrna’sı, bugünün İzmir’i, binlerce yıllık zengin tarihi ile modern kent yaşamını çok az kente nasip olacak bir uyumla bir araya getirir. Efes ve Bergama gibi dünyaca ünlü antik kentleri, İzmir kültür mirasının sadece bir kısmını oluşturur.
Uluslararası deniz ulaşımına açık limanı, tarihi ve modern çarşıları, enternasyonel fuarı, sabah gidip akşam dönülecek kadar yakın ünlü onlarca tatil beldesi bulunur. Pek çok kültüre, inanca ev sahipliği yaptığının kanıtı, kiliseden camiye, sinagoga ibadethaneleri; müze ve örenyerleri, kaplıcaları, kuş cennetleri, denizi, güneşi, kumsalı, doğası, canlı gece hayatı ve Ege’ye özgü lezzetleriyle İzmir, her türlü turizme kaynaklık edecek zenginliktedir.
Bir gelenin bir daha gelmek isteyeceği, her geldiğinde yapacak yeni bir şey, deneyecek yeni bir tad, gezecek yeni bir yer bulabileceği çiçek ve narenciye diyarı İzmir... İzmir ışıkları altında, yüzünüzde İmbat rüzgarı, kordonda güzel bir yürüyüşün; boyozun, kumrunun, lokmanın, İzmir üzümünün; dostların eşlik ettiği balık sofralarının hayaliyle adımlarınız sizi tekrar tekrar İzmir’e getirecek!