Brüksel 'de Roma İmparatorluk Kalıntıları
Kral I. Leopold Heykeli - Laeken Park
Flanders - I. Dünya Savaşı Siperleri
Tarihi Bilgi
16. yy’ın son çeyreğine dek Belçika tarihi, kendisinin de dahil olduğu Alçak Ülkeler nitelemesi içinde yer alan Holanda ve Lüksemburg ile önemli paralellikler içerir. Bugünkü Belçika topraklarında ilk yerleşimin Belgae adıyla yaşayan Keltik bir kabileye ait olduğu bilinmektedir.
M.Ö. 100 dolaylarında Roma İmparatorluğu bölgeyi ele geçirir ve Galya Belgika adıyla kendilerine bağlı bir vilayet haline getirir. Sonraki 500 yıl boyunca bu toprakları hakimiyet altında tutacaklardır. Roma İmparatorluğu’nun bölgede gücünün son bulmasıyla Germen kabileleri boşalan alanı doldurur. Bölgede Frankların Karolenj İmparatorluğu 9. yy ortalarında dek hüküm sürer ve ardından Brabant ve Burgonya Dükalıklarının hakimiyeti görülür.
Bölgenin önem kazanması ticari faaliyetler yoluyla 13 ve 14. yy’a rastlar. 14 ve 15. yy’da hüküm süren Burgonya Dükalığını takip eden yıllarda 1579’a dek İspanyaya, ardından 1713’e dek Avusturya Habsburglarına bağlanan bugünkü Belçika toprakları, 1795’te Napolyon Savaşları Dönemi’nde Fransa toprağı haline gelir. Sonrasında Hollanda’ya bağlanırsa da Belçikalıların bağımsızlık için ayaklanması çok uzun sürmez. 1831 da bağımsızlık arzularına ulaşırlar. Bağımsız Belçika’nın Krallık yetkileri, evlilik yoluyla İngiliz Kraliyet Ailesine dahil olmuş olan bir Alman prensine, Kral I. Leopold’e teklif edilir ve Leopold ile başlayan anayasal monarşi sistemi o günden bugüne Belçika’da muhafaza edilir.
1885’de Berlin Konferansı esnasında, Kral II. Leopold, zengin demir ve mineral yataklarına, fildişi ve kauçuğa sahip olan Kongo’nun özel mülk niteliğinde kendisine verilmesi için katılımcı ülkelerin rızasını alır. Kongo’ya Özgür Kongo Devleti adını verir ve ardından Leopold, milyonlarca Kongolunun hayatını kaybettiği vahşi uygulamalar altında bu ülkeyi yönetir. Öyle ki nihayetinde Belçika Devleti, resmi rakamlarla nüfusunun yarısını kaybetmiş olan Kongo’nun idaresini üstüne almak durumunda kalmıştır. Kongo, ancak 1960’da Belçika’dan ayrılarak bağımsız bir devlet haline gelecektir.
Belçika, I. Dünya Savaşı esnasında başlangıçta tarafsız kalırsa da Alman işgaline uğrar. Flanderler Almanlar ve müttefikler arasında ana savaş cephelerinden biri haline gelir. Almanların Belçika’yı son işgali olmayacaktır, bu. II. Dünya Savaşı esnasında, Mayıs 1940’da Belçika yeniden Alman işgaline uğrar. On binlerce Belçikalı bu dönemde hayatını kaybeder. İşgal ancak müttefiklerin Belçika’ya girmesiyle son bulur.
Savaşın ardından Belçika, 1951’de, savaşın yarattığı derin zararın gelecekte yaşanmaması amacıyla kurulan ekonomik oluşum, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğuna kurucu üye olarak katılır. Bu oluşum, 1957’de Avrupa Ekonomik Topluluğuna ve nihayetinde 1993’de Avrupa Birliğine dönüşürken kurucu üye olarak varlığını devam ettiren Belçika, Avrupa Parlamentosu gibi birliğin en önemli kurum ve kuruluşlarına ev sahipliği yapar; başkent Brüksel, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin başkenti haline gelir. Aynı şekilde savaş sonrası kurulan NATO’nun da kurucu üyesi olup NATO Genel Merkezi Belçika’da yer almaktadır.
Çok toplumlu, çok dilli bir yapısı olan Belçika, nihai olarak 2011 yılında federal bir yapıyla yönetilmeyi kabul etmiştir.