Uçağınız inmek üzere alçalırken, belki de merakla uçağın küçücük penceresinden bir şeyler görmek için bakarken; bilir miydiniz dünyanın en güzel şehirlerinden birine ulaşmakta olduğunuzu?
Stokholm, İsveç’in başkenti ve en kalabalık şehri. Bir endüstri, finans, eğitim, kültür, inovasyon, teknoloji merkezi ve aynı zamanda ülkenin en büyük ikinci limanı... Kuruluşu 1252 yılına dek eskiye uzanır. Mälaren Gölü ile Baltık Denizi’ni birbirinden sayısız ada ayırır. Stokholm, gölü Baltık ile birleştiren kanallar ve on dört ada üzerinde kuruludur; adeta bir yüzen şehir görünümünde ... Öylesine doğayla iç içe geçmiştir ve doğayı koruma konusunda öylesine özenlidir ki 2010 yılında Avrupa Komisyonu tarafından verilen “Avrupa’nın Yeşil Başkenti” ödülüne layık görülen ilk şehir olmuştur. City Hall (Belediye Binası) 106 metrelik kulesi, şehrin semasında doyumsuz bir şehir manzarasına götürür, ziyaretçilerini.
Şehrin kalbinde Gamla Stan olarak anılan tarihi şehir bölgesi yer alır. Tarihi binaları, Kraliyet Sarayı, bar, restorant, hediyelik eşya dükkanlarıyla şehrin cıvıl cıvıl bir bölgesi... Köpmangatan Caddesi’nde bir durup soluklanın. Bu cadde, şehrin en eski caddesi... 14. yy’dan kalma cadde kimbilir neler gördü, nelere şahit oldu, 21. yy’a dek. Şehrin en eski kilisesi Riddarholmen de Gamla Stan’da.
Stockholm’de hemen her ilgi alanına hitap eden müzeler bulunuyor. 1628’de batan ve 1961’de 333 yıl sonra kurtarılıp, orijinal görünümüne yakın bir hale döndürülen Vasa gemisini görmek için Vasa Müzesi, İsveç’te yaşamı ve İsveç geleneklerini yakından tanımak için ayağınıza kadar taşınmış dünyanın ilk açık hava müzesi Skansen, müzik meraklıları için ABBA müzesi, modern sanat tutkunları için Moderna Museet, fotoğraf sevenler için Fotografiska ...
Gastronomi tutkunları için şehrin dört bir tarafında iyi servis ve yüksek kalitede ağız tadı sunan restoranlar ve tabi şehrin eğlence dünyası Grön Lund, yemyeşil parklar, tekne turları ...
Stockholm’ü yazın görmeli; bunca güzelliği keşfetmek için bol zamana, yazların geceyi unutturan upuzun gündüzlerine ihtiyaç olacak!
İsveç’in ikinci büyük şehri olan Göteburg, Göte Nehri’nin Kuzey Denizi’ne döküldüğü noktada kurulu bir liman kenti. İsveç’in en büyük limanı olan Göteburg, Nordik ülkeleri içinde de bu ‘en büyük liman’ ünvanını koruyor. 1603 yılında Kral IX. Charles tarafından kurulan kent, tarihi boyunca İsveç’in açık denize açılan kapısı olmuş ve deniz aşırı ticaretle zenginleşmiş. Aynı zamanda üniversiteleriyle bir öğrenci kenti Göteburg.
İsveç’in en zengin deniz ürünleri mutfağına sahip bu güzel kentte en taze deniz ürünleri Feskekörka adı verilen balık markette bulunur. Aslında Feskekörka’nın kelime anlamı balık kilisesi. Binanın bir kiliseyi andırması nedeniyle bu ada sahip olmuş, balık market.
Göteburg Sanat Müzesi’nde sanat severler Edward Munch ve Carl Larsson gibi büyük sanatçıların eserlerini yakından görme imkanı buluyor. Hemen yakınlarda yer alan Röhsska, moda, dizayn ve dekorasyon meraklıları için... İsveç’in son derece yaratıcı olduğu bu alanlara ilgi duyanlar, vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaklar burada.
Slottskogen Botanik Bahçesi, Garden Society şehre yeşil bir soluk veriyor. Gece yaşamı için Avenyn’e, alışveriş için Haga’ya, eğlence için Liseberg parkına mutlaka uğramak gerekiyor.
Bu güzel kente yılbaşı yaklaşırken geldiyseniz, Liseberg’in ışıltılı ve renkli bir Noel Pazarı’na dönüştüğünü de unutmayın.
İsveç’in üçüncü büyük kenti ve bir liman kentidir, Malmö. Danimarka’nın başkenti Kopenhag ile adeta kapı komşusudur. Malmö’ye uçakla gitmek için İsveç’e değil de Kopenhag’a giden bir uçağa bilet alıp, deniz aşırı bir yolculukla Malmö’ye kolayca ulaşılabilir. Deniz aşırı yolculuk deyince, denizi bir gemiyle katetmeniz gerekmez. Malmö’ye ulaşmak için yarı köprü, yarı deniz altına açılmış bir tünel olan olağanüstü bir mimariye sahip Öresund Geçidi sizi Malmö’ye ulaştırır.
Malmö’nün karakteristik özelliklerinden biri Öresund Köprüsü gibi İsveç’in önemli modern mimari örneklerinin birkaçını bünyesinde barındırması. Bunlardan biri Turning Torso binası... Emporia binası da ilgi çekici modern mimari örneklerinden bir diğeri... Eski ve yeni, Malmö’de bir arada. Şehrin tarihi kalesi Malmö Hus, Kungsparken, eski şehir (Gamla Staden) içinde kalan Stortorget Meydanı, şehrin en eski binalarından City Hall, kafe ve restoranlarıyla cıvıl cıvıl Lilla Torg, Sankt Petri kilisesi, Moderna Museet, Malmö denince akla ilk gelen gezilecek yerler.
Västra Hamnen, şehrin modern ve kozmopolit yüzü... 2.5 kilometrelik Ribersborg plajları yaz aylarının en eğlenceli mekanlarından...
Her yıl Ağustos ayı sonunda yapılan Malmö Festivali de şehrin en canlı zamanlarından birini oluşturuyor.