Sırbistan’ın başkenti Belgrad, iki önemli nehrin Tuna ve Sava’nın birbirine kavuştuğu yerde kurulmuş, Avrupa’nın en eski, Balkanların en önemli kentlerinden biri... Belgrad, Beyaz Şehir olarak da anılıyor.
Belgrad’ın tarihsel önemi, Balkanlara açılan bir kapı niteliği taşımasından kaynaklanıyor. Roma İmparatorluğu’nun Singidinum kenti olarak tarihi bir rol oynayan kent, Roma’nın Batı ve Doğu olarak ikiye bölünmesiyle Bizans’ın, Gotlar ve Hunların, Bulgarların, Slavların, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorluklarının uzun hakimiyet mücadelesine sahne olmuş. Bölge için her daim önem taşıyan kent, Yugoslavya’nın ve son olarak Sırbistan Devleti’nin başkenti olarak yaşamına devam etmiş.
Belgrad’ın en önemli tarihi noktası Belgrad Kalesi veya Kalemegdan... Son derece eski olan kalenin bugüne ulaşan kısmı daha çok Osmanlı ve Avusturya izlerini taşıyor. Kalede Osmanlı Dönemi’ne dair en ilgi çekici eser, burada hayatını kaybeden, III. Ahmet’in vezirlerinden Damat Ali Paşa’ya ait türbe. Balkan Savaşları anısında dikilmiş 14 metrelik Zafer Anıtı veya Pobednik de buradadır. Bir kolon üzerinde, bir elinde kılıç, bir elinde bir doğan olan bronz adam heykeli, Belgrad’ı temsil eden en ünlü görüntülerden birini oluşturur. Yine ikonik Saat Kulesi de görülmeye değer bir manzara yaratır.
Belgrad’ın en çok ziyaret edilen yeri Kalemegdansa ikincisi Skadarlija adlı Bohem mahallesi... Aziz Sava Katedrali en eski ve görkemli binalardan biri. Ulusal Müze, Belgrad Çağdaş Sanat Müzesi, 20. yy’a ve ötesine şekil veren dahi Nikola Tesla adına açılmış müze, koleksiyon ve mimarileriyle ayrı ayrı görmeye değer. Şehrin Zemun semtinde yer alan dar sokaklı Gardos Tepesi, tepede 1896’da Macarlarca yapılan Millenium Kulesi görülmesi gereken yerler listesinde...Belgrad’ın keşfedilecek yüzlerce kilometrelik nehir kıyısı, en büyükleri Ciganlija ve Veliko Ratno Ostrvo olmak üzere onaltı nehir adası bulunuyor. Alışverişin adresi Knez Mihailova Caddesi, sokak sanatının merkezi Savamala...
Belgrad, gece yaşamı, klüpler ve yüzen klüpleriyle; eğlencenin adresi olarak da haklı bir üne sahip...
Sırbistan’ın Niş (Nis- Niş okunur) kenti, güneydoğu Sırbistan’da Nišava Nehri kıyısında kurulmuştur. Yüzyıllardır varlığını sürdüren kent, Antik Roma’da Naissus adıyla anılıyordu. Hun, Bulgar, Avar ve Slav akınlarına sahne olan, Roma ve Bizans İmparatorluk dönemlerini yaşayan Niş, Balkanlarda önemli bir ulaşım noktasıydı. Romalıların inşa ettiği bugünkü Belgrad’dan başlayan ve Edirne’ye uzanan Via Militaris, Naissus’dan geçiyordu. Şehir, 1375’de Osmanlılar tarafından fethedildi.
Niş, Konstantinopolis adıyla inşa edilen İstanbul’un kurucusu, Roma İmparatoru Büyük Konstatinos’un doğduğu şehirdir ve bu nedenle Büyük Konstantin adlı bir havalimanına sahiptir.
Niş’de en ilgi gören yerlerden biri Ćele Kula yani Kelle Kulesi’dir. 1809 yılında yaşanan Sırp isyanında Niş yakınlarda Kameniça’da isyancılar ile Osmanlı kuvvetleri karşı karşıya gelir. İsyancıların lideri, Stevan Sindeliç kurtulamayacaklarını anlayınca cephaneliğe ateşleyerek kendisi ve askerleriyle beraber pek çok Osmanlı askerinin ölümüne neden olur. İsyancılara göz dağı vermek amacıyla Vezir Hurşit Paşa yüzlerce isyancı kellesinden oluşan bir kule yaptırır. Osmanlı egemenliğinin sona ermesinin ardından kulenin etrafı bir şapelle çevrelenir.
Cıvıl cıvıl bir turistilk mekan olan, içinde bir 16. yy. Osmanlı camisi de bulunan, Osmanlı yapımı tarihi Niş Kalesi, Ortodoks Katedrali, Antik Dönem’de Büyük Konstantinos’un sarayının da bulunduğu Mediana Kalıntıları, Yugoslavya Dönemi’nden kalma II. Dünya Savaşı kurbanları anısına yapılan Bubanj Hill Anıt Parkı, Arkeoloji Müzesi, Niş de görülmesi gereken yerler arasındadır.
Tarihi kent Niş, Sırbistan seyahatinde en önemli duraklardan biri...
Sırbistan’ın Vojvodina Özerk Bölgesi’nde, Tuna Nehri kıyısında kurulu olan Novi Sad, bölgenin yönetim merkezi ve önemli su kaynaklarının birleştiği bir alanda kurulu. Balkanların en büyük nehirlerinden ikisi, Tisa ile Tuna’nın suları Novi Sad’ın hemen güneydoğusunda birbirine karışıyor. Sulama ve sel kontrolü amacıyla yapılan önemli bir su mühendisliği sistemi olan Tuna-Tisa-Tuna kanalı da Tuna ile Novi Sad içinde birleşir.
Balkanlarda Türk tarihi açısından önemli bir yer olan Petrovaradin Kalesi, Novi Sad’da Tuna kıvrımının güney kıyısında inşa edilmiş. Bölgede uzun yıllar hakimiyet kuran Osmanlı İmparatorluğu, kendisine rakip olan Avusturya Macaristan İmparatorluğu ile uzun bir mücade dönemi yaşıyor. Bu sürecin iki tarihi noktası, Karlofça (1699) ve Pasarofça (1718) Anlaşmaları arasında, hemen yakınlarda önemli bir meydan muharebesi oluyor. Osmanlı ve Avusturya orduları Petrovaradin Kalesi civarında 1716’da karşı karşıya geliyor ve bu muharebeyi Osmanlı ordusu kaybediyor. Bu büyük mücadelenin geçtiği yerler, Petrovaradin Kalesi, bugün önemli bir turizm noktası. Şehrin simgesel yerlerinden Saat Kulesi de Kale içinde bulunuyor. Sadece görünen yüzden ibaret değil, bir de 16 kilometrelik önemli bir tünel ağı var kalenin.
Kale ve dolayısıyla Novi Sad, her yıl temmuz ayında, Balkanların en büyük müzik festivallerinden biri olan EXIT’e evsahipliği yapıyor.
Novi Sad’ın görmeye değer yerlerinin arasında Belediye Binası, Mary’s Name Katolik Katedrali,
Saint George Ortodoks Katedrali, Novi Sad Sinagogu, Balıkçı Adası, Dunsvska ve Zmaj Jovina caddeleri, eğlencenin adresi Laza Telečki Caddesi, Danube Park sayılabilir. Karlofça Anlaşmasının imzalandığı Sremski Karlovca adlı tarihi kasaba da Novi Sad’ın hemen yakınlarında... Karlofça görüşmelerinin yapıldığı noktada bugün Barış adlı bir şapel bulunuyor. Yine hemen yakınlarda bulunan Fruška Gora Milli Parkı ise ayrı ve özel bir gezi rotası.
Novi Sad, bölgenin ekonomik anlamda önemli merkezlerinden biri. Şehir, tarihinde bir kültürel merkez olarak olarak öne çıkmış. Hatta Sırp Atinası olarak adlandırılmış. Bu niteliğini kaybetmeyen kent, 2021 Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmiş.