Flemenkçe Antwerp, Fransızca Anvers adlı, Belçika’nın Flaman Bölgesi’nde yer alan bu liman kenti, Schelde Nehri kıyısında kuruludur. Kuzey Denizi sahilinden yaklaşık 90 kilometre kadar kara içinde kalmasına rağmen dünyanın en büyük liman kentlerinden biridir ve deniz taşımacılığında büyük öneme sahiptir. Tarihsel şehrin kuzeyi bu nedenle devasa bir liman kompleksi olarak inşa edilmiştir. Bir liman kenti olmanın getirdiği doğal bir sonuç olarak karşımızda çok dilli, çok kütürlü kozmopolit bir kent yer almakta.
Haraç ödemeyen gemicilerin sağ ellerini keserek cezalandıran efsanevi dev Druon Antigonus, mutlaka karşınıza çıkacaktır. Efsaneye göre dev, kestiği elleri nehre atarmış. Kendi ölümü de benzer şekilde olur ve Romalı asker Silvius Brabo, onu yenerek elini keserek nehre atmış. Büyük Pazar Meydanı (Grote Markt) içinde yer alan Brabo Çeşmesi bu efsaneyi tasvir eder. Şehrin adının da bu efsaneden geldiği söylenir. Şehrin en eski binalarından biri olan Ortaçağ Kalesi Het Steen girişinde yine bir dev heykeli göze çarpıyor. Bu dev, yüzyıllar ötesinden gelen bir başka folklorik hikaye kahramanı Lange Wapper’ı simgelemekte.
Bazı şehirleri, kimi büyük isimlerle anılır. Antwerp de resimde Barok geleneğin en önemli isimlerinden büyük ressam Rubens ile birlikte anılıyor. Yaşamının önemli bir bölümünü Antwerp’de geçiren Rubens’in (1577-1640) evi ve stüdyosu bugün Rubenshuis adıyla müze olarak hizmet veriyor. Şehrin görkemli katedrali Onze-Lieve-Vrouwekathedraal’in içi de Rubens’in resimlerinden bazıları ile süslenmiş.
Antwerp’in bir başka önemli müzesi Museum aan de Stroom, kısa adıyla MAS, Schelde Nehri kıyısında yer alıyor. Müzenin Flemenkçe olan ismi de Nehir Müzesi anlamına geliyor. Zengin koleksiyonları, mimarisi ve sahip olduğu şehir manzarası ile şehrin en güzel noktalarından biri...
Antwerp aynı zamanda dünya elmas ticaretinin en önemli merkezi sayılır. Şehrin Diamandkwartier olarak anılan bölgesinde her yıl, milyonlarca dolarlık elmas sirkülasyonu yaşanır.