Belçika’nın başkenti ve üç otonom bölgesinden biri olan Brüksel, Senne Nehri kıyısında ülkenin kalbi sayılabilecek bir noktada kuruludur. 10. yy’dan itibaren tarih sahnesinde beliren Brüksel, Brabant Dükalığı altında bir ticari kavşak noktası olarak ekonomik olarak önemli gelişim kaydeder.
Şehrin tarihi bölgesi, aynı zamanda Avrupa Birliği’ne başkentlik yapar. Kuzey Atlantik Paktı – NATO’nun genel karargahı da bu şehirde yer alır. Dolayısıyla Brüksel tam manasıyla bir Dünya kentidir. Şehrin çok kültürlü ve canlı yaşamınının kaynağında yatan ulusal nedenlere, taşıdığı bu uluslarası karakter eşlik eder.
Şehrin Belediye Binasını (Hôtel de Ville) da bulunduran ana meydanı Grand Place olarak adlandırılır. Sahip olduğu artistik, mimari ve tarihsel değerler ile UNESCO Dünya Mirası Listesinin bir parçası olan bu görkemli meydan, Brüksel’de en ilgi gören alandır. Brüksel denince akla ilk gelen imgelerden biri olan, işeyen küçük çıplak bir çocuğu tasvir eden Manneken Pis heykeli Grand Place Meydanı’na çok yakın bir noktada yer alıyor.
UNESCO listesinde yer alan Josef Hoffmann imzalı Stoclet Evi (veya Sarayı) Art Nouveau akımının baş yapıtlarından sayılmaktadır. Yine Art Nouveau akımının en önemli mimarlarından Victor Horta’ya ait dört önemli mimari eser: Hôtel Tassel, Hôtel Solvay, Hôtel van Eetvelde, Horta Evi ve Atölyesi de aynı listeye dahildir.
Mutlaka görülmesi gereken bir Art Nouveau bir başka yapı MIM – Müzik Enstrumanları Müzesi. Müze demişken Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi (Musées Royaux des Beaux-Arts) ve ünlü Belçikalı ressam Rene Magritte adına; onun yaşamı ve eserlerini gözler önüne seren Magritte Müzesi kaçırılmamalı.
Brüksel çizgi roman kültürünün serpildiği ana merkezlerden biridir. Hergé’nin can verdiği Tenten karakteri, Morris’in gölgesinden hızlı silah çeken yalnız kovboy Red Kit’i, Peyo’nun çocuk dünyasına armağan ettiği Şirinler... Herkesin çok sevdiği bu çizgi karakterlerin anavatanı Belçika’dır. Brüksel Çizgi Roman Müzesi - Centre Belge de la Bande Dessinée, bu çizgi kahramanları ve yaratıcılarını onurlandırmak için kurulmuştur.
Brüksel, damak tadına, özellikle de tatlıya düşkün olanlar için de bir cennettir. Avrupa’nın en iyi mutfaklarından biri olan Belçika mutfağının ürünlerini, özellikle nefis çikolata ve pralin adı verilen şekerlemeleri burada tatmak mümkündür.