0850 303 9 777|Şubelerimiz

Graz Hakkında


Avusturya’nın Steiermark eyaletinin başkenti ve ülkenin ikinci büyük kenti olan Graz, Mur Nehri kıyısında yemyeşil bir kent. Esasen Steiermark için “Avusturya’nın yeşil kalbi” nitelemesi kullanılıyor. Alplerin eteklerinde yer alan kent, bölgeyi gezmek için bir üs olarak düşünülebilir.

Graz, merak edenlere ilginç sırlarını açmaktan çekinmiyor. Şehirde yaşayan hemen herkesin bildiği sırlar bunlar ve arayıp bulmaya değerler. İşte Graz’ın sırları:

Graz’ın tarihi şehir merkezine tepeden bakan ve vaktiyle bir kaleyle tahkim edilmiş olduğu sanılan Schlossberg bunlardan biri... Bu yeşil küçük tepe, kendisi de görünümü ile şehre bir fark katıyor. Şehrin sembollerinden Uhrtrum saat kulesi de burada ve Schlossberg’in altında İkinci Dünya Savaşı’nda sivilleri bombardımanlara koruma amacıyla yapılmış bir tünel sistemi mevcut. Tünel sisteminin en azından bir kısmı bugün de kullanıma açık.

Tarihi şehir merkezi, UNESCO Dünya Mirası listesinin bir parçası. Merkezde bulunmayan ama aynı listeye dahil edilmiş, bir tarihi bina var ki o da Eggenberg Sarayı... Onunla beraber ikinci bir bina,  Kunsthaus (Sanat Galerisi) Graz için şöyle mırıldanmanıza neden oluyor:
“Geçmişini koruyan ama geleceği hayal eden bir kent!”

Eggenberg Sarayı’nın sırrı şurada: Gregoryen takvimine göre inşa edilmiş. 365 penceresi, her katta 31 odası, ikinci katta halka şeklinde yerleştirilmiş 24 oda ve ana girişte bulunan 52 pencere, sarayın dört kulesi, sırasıyla yılın 365 gününü, bir aydaki en fazla gün sayısını, bir gün içindeki saat sayısını, yılın 52 haftasını ve dört mevsimi simgeler. Kunsthaus’a gelirsek şaşırtıcı modern mimarisi ile bu mavi bina görenleri şaşırtır ve bünyesindeki çağdaş sanat örnekleri de bugünün ve yarının yaratıcı dünyasına ışık tutar.

Çocuklar için açılmış FRida & freD müzesi, çocukluğu Graz’da geçen Arnold Schwarzenegger’in yaşamından bir kesit sunan adına açılmış müze, yine Graz yakınlarında koyu renklerde, bazen siyah olarak dünyaya gelip büyüdükçe beyaza yakın bir griye dönüşen Lippizaner atları, şarap bağları ...

Ne dersiniz, Graz bir masal diyarına benzemiyor mu?