Orada bir ev var uzakta... Küçük bir ev, mütevazi... Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yani masal dilinde çok zaman önce, küçük bir çocuk yaşardı bu evde. Hans Christian Andersen’di adı. Burası Danimarka’nın Odense şehri. Bütün dünya dillerinde, hemen her çocuğun hayallerini zenginleştiren büyülü “Andersen’den Masallar”ın sahibi, bu küçük evde geçirmişti, çocukluk günlerinin bir bölümünü... Burada, doğduğu şehrin her köşesinde onu anımsatan bir şeyler var sanki. Şehirde onu ve masallarını dair pek çok detay ve masal kahramanlarının heykelleri göze çarpıyor.
Odense, Jutland Yarımadası ile Zealand arasında, Danimarka’nın en büyük adalarından Funen (Fyn) Adası üzerinde; Odense Nehri’nin, aynı adlı fiyorda döküldüğü yerde kurulu, kültürel anlamda zengin bir şehir. Odense ismini, İskandinav mitolojisinin başta gelen tanrılarından Odin’den almış. Odense Kanalı’nın yapımı ve liman inşası ile 19. yy’ın başlarından itibaren Danimarka’nın önde gelen şehirlerinden biri haline gelmiş.
Şehrin ilginç noktalarından biri de katledildikten sonra azizlik mertebesine yükseltilmiş Danimarka Kralı IV. Canute (Knut veya Knud) için inşa edilmiş ve talihsiz kralın kemiklerini bulunduran Saint Canute Katedrali... Rivayete göre ölümünden sonra Canute’un mezarında mucizevi iyileşmeler gerçekleşir. Körler, sağırlar şifa bulur vs. Mucizeli veya değil; 1300’lerden kalma Gotik katedral, Danimarka’nın en güzel katedrallerinden...
Odense’de Hans Christian Andersen müzesi, Odense Hayvanat Bahçesi, Den Fynske Landsby Açık Hava Müzesi, Egeskov Şatosu gezilecek yerlerin kısa bir listesi ama Odense bundan çok daha fazlasını vadediyor.